Dans etmek evrensel bir dil olmasının yanı sıra tüm kültürlerden birçok insanın zevk aldığı bir eylemdir. İki ya da daha fazla insan, sadece bedenlerinin hareketi ve müziğin ritmine geçme arzusundan başka hiçbir şeye ihtiyaç duymaksızın bağlantı ve iletişim kurabilir, dans sayesinde birbirini anlayabilir
Müzik, bize konuşmak ve tek kelime etmek zorunda bile olmadan yeni insanlarla tanışma ve kendimizi ifade etme şansını verir.
Şimdi dans etmenin bedenimiz ve zihnimiz için faydalarını açıklamaya başlıyoruz.
Yaratıcılık
Bedenin müzikle hareket etmesine izin verdiğimizde zihnimizin de özgürce çalışmasını sağlamış oluruz. Bunun için bir dile ihtiyaç yoktur, sadece kendimizi fiziksel olarak hissedip ifade etmemiz gerekmektedir, hepsi bu. Doğallık ve yaratıcılığın kapıları açılır ve yeni yollar bizi bekler. Problemlerimize yeni cevaplar buluruz, zihnimiz yeni yolları yürümeye başlar ve sorunların çözümü daha kolay olur. Hertfordshire Üniversitesi’nde Dans Psikolojisi Laboratuvarı yöneticisi Peter Lovatt gerçekleştirdiği araştırma ile dansın yaratıcılık üzerindeki etkisini ortaya koydu: Dans etmek, beynin yeni düşünce yolları bulmasına yardımcı olur ve yeni sinirsel devreler yaratır.
Sağlık ve Özgüven
Dans ederken, zihin tüm sorunları unutur ve o anki harekete odaklanmakta özgürleşir. Dans etmek, stres azaltan ve mutluluk duygularını arttıran kimyasallar olan dopamin ve serotonin maddelerinin salgılanmasına yardımcı olur. Birçok çalışma ortaya koyduğu üzere, dans etmek baş ağrısı ve sırt ağrısı gibi fiziksel ağrıları hafifletmekte oldukça faydalı bir yöntem. Ayrıca bazı depresyon semptomlarını da azaltmakta kullanabileceğinizi söylesek şaşırabilirsiniz! Bedenimiz dans ettikçe, zihni ve ruhu birleştirmeye yardım eder, aradaki bağlantıyı geliştirir ve öz saygıyı güçlendirir. Ayrıca bir partner ile dans etmek, kendimize ve başkalarına daha çok güvenmemize yardım eder. Engelleri bırakıp yaratıcılığımızın dans pistine girmesine izin vererek kendimize yeni kapılar açabiliriz!
Beyin Sağlığı
M. Joe Verghese (2003) tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada, dans etmenin sinir kavşaklarını desteklediği ve yaşlanma sürecinin doğal bir sonucu olarak yaşanan hipokampus hacmindeki azalmayı yavaşlattığı ortaya konmuştur. Bunun yanı sıra, uzun vadede beyni koruduğu, merkezi sinir sistemini ve beyin aktivitesini uyardığı sonucuna ulaşmıştır.Artık dans etmenin, müziğin tadını çıkarıp zihninizi boşaltmanın ne kadar faydalı olduğunu ve beyni zamanın etkilerinden koruduğunu biliyorsunuz. Dans etmeyi, yaratıcı olmak için bir fırsat olarak görün ve ayaklarınızı serbest bırakın çünkü müzik ve dans kalbin atmasını sağlar, bize yaşam verir.