By 
Hamilelikte tüketilen aşırı kafeinin anne karnındaki bebeği etkilediği gibi çocuğun dünyaya geldikten sonraki yaşamında da olumsuz etkilere yol açabileceğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Latif Celal Küpelioğlu, “Sürekli kafein tüketimine maruz kalan bir gebenin bebeği dünyaya geldikten sonra hayatının orta dönemlerine kadar obezite problemi yaşayabilir” dedi.
Gebelik dönemi ve sonrası beslenme hem anne adayı hem de dünyaya gelecek bebeği için hayati önem taşıyor. Anne adayının hamilelik döneminde tükettiği kafein oranına da dikkat etmesi gerektiğini hatırlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Latif Celal Küpelioğlu önemli uyarılarda bulundu.
‘Bebekte gelişme geriliği görülüyor’
Günlük kafein tüketiminin 2 fincan ile sınırlı olması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Latif Celal Küpelioğlu, “Ortalama olarak günlük 200 miligramlık kafeinin bebeğe herhangi bir olumsuz etkisi olmadığı biliniyor. Yapılan çalışmalar neticesinde bunun üzerine çıkıldığı takdirde doğacak bebekte birtakım sorunların olabileceğine dair bulgular mevcut. Çoğunlukla bebekte gelişme geriliği görülüyor. Bunu herkes yanlış anlıyor ve zeka geriliği gibi görüyor. Ancak burada bebeğin büyümesinde bir gerilikten bahsediliyor. Örneğin; 36’ncı haftada olması gereken kilonun altında kalması gibi. Bu en önemli etkilerinden birisidir. 200 miligramla kastettiğimiz günde ortalama iki fincan orta sertlikte kahve tüketimi” dedi.
‘Doğumdan sonra obezite olasılığının arttığına dair çalışmalar var’
Gelişim geriliğinin en önemli risklerden biri olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Küpelioğlu, şu uyarılarda bulundu:
“Kişi günde 4 fincan içtiğinde bebeğine mutlaka bir şey olacağı anlamına gelmez. Bu belli bir sürede kullanım anlamına gelir. Kişi devamlı yüksek dozlarda kullanıyorsa ancak o zaman bir problem yaşanabilir. Ama tüm gebelere tavsiyemiz gebelikte kahve tüketimini minimum düzeyde tutmaları. Kahveyi çok sevebilirler ama teori bazında da olsa birtakım riskler üzerinden düşünürsek riske atılan bebek oluyor. Bu nedenle aşırı kahve tüketiminden uzak durmalarını öneriyoruz. İki fincan orta sertlikteki kahveyi geçmemelerini öneriyoruz. Gelişme geriliği en önemli risklerden birisi. Bunun uç noktası ise bu gerilik belirgin hale gelirse durum anne karnında bebeğin kaybedilmesine kadar gidebilir. Doğumdan sonra ise bu bebeklerde obezite olasılığının arttığına dair çalışmalar var. Sürekli kafein tüketimine maruz kalan bir gebenin bebeği doğduğunda hayatının orta dönemlerine kadar bir obezite problemi yaşayabilir. Çocukluk çağı obezitesinde de suçlanan tablolardan biri de budur.”
‘Alkol ve sigara beyin gelişimini olumsuz etkiliyor’
Sigara ve alkol kullanımı noktasında da ailelere uyarılarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Küpelioğlu, “Ben anne adaylarına hep şunu söylüyorum. Kendinizi zehirleyebilirsiniz ama bebeğinizi zehirlemeye hakkınız yok. Sigara ve alkol gebelikte asla kullanılmaması gereken maddeler. Sigaranın zararları için çok net şunu söyleyebiliriz. Gelişme geriliği yine ön planda. Bu bebeklerde doğum sonrası ve ileriki yıllarda astım, solunum problemleri görülebilir. Anne karnındaki bebek kayıpları, düşüklerde suçlanabilecek maddelerden birisi sigara. Alkol de bu etkileri yapmakla beraber bebekte beyin gelişimi üzerinde olumsuz etkilere yok açar, kalıcı hasarlarla bebeğin dünyaya gelmesine sebep olabilir. İçerdeki bebek çok savunmasız. Onu korumak lazım. Onu korumak için ise neden uzak durmanız gerektiği çok açık. Sigara, alkol, aşırı kahve tüketiminden kesinlikle uzak durmalısınız. Doğal, sağlıklı, proteinden zengin beslenme anne adaylarının bebeklerinin daha sağlıklı olması için elimizdeki en güzel imkanlar” uyarısında bulundu.
