“Vücut yağ oranının erkeklerde yüzde 30, kadınlarda ise yüzde 25’in üzerinde olması obezite ile ilişkilendiriliyor
Çağın hastalığının ‘ölümcül’ olarak nitelendirilen morbid obezite olduğunu ifade eden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hasan Abuoğlu, obezitenin tehlikelerine dikkat çekti.”
Dünya Sağlık Örgütü obeziteyi, “Vücutta hastalıklara neden olacak biçim ve oranda anormal, fazla miktarda yağ birikmesi’ olarak” tanımlıyor. Vücut kitle İndeksi 40’ın üstünde olanlar morbid obez olarak kabul ediliyor. Vücutta yağ oranı ortalama olarak kadınlarda yüzde 22-28, erkeklerde ise yüzde 12-20 olmalıdır. Vücut yağ oranı kadınlarda yüzde 30 erkeklerde yüzde 25 üzerinde olması durumu obeziteyle ilişkilendirilir.
Obezite birçok kanser açısından ciddi bir risk faktörü
Pankreas, kolon, meme, mesane, prostat, mide gibi kanserlere yakalanma açısından obezite ciddi bir risk faktörüdür. Ayrıca yüksek kolesterol sonucu damar sertliği, hipertansiyon, kalp krizi, inme riskini artırmaktadır. Tüm bunların yanı sıra çocuklar ve gençlerde özgüven kaybına, psikolojik bozukluklara ve sosyal problemlere sebep olan obezite kadınlarda infertilitenin (kısırlık) önemli bir nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır.
Obezite cerrahisi denilince akla ilk olarak mide küçültme ameliyatları gelmektedir. Mide küçültme ameliyatları birçok farklı girişim yöntemiyle yapılmaktadır, tek ve en iyi cerrahi yöntem veya seçenek yaklaşımından çok, hastaya en uygun yöntemi belirlemek daha doğrudur. Hangi ameliyat girişimi seçilirse seçilsin hepsi laparoskopik (kapalı) ameliyat yöntemiyle yapılmaktadır. Obezite cerrahisi vücut kitle indeksi 35-40 arasında olup, tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon, uyku apnesi, eklem rahatsızlıkları, jinekolojik problemler, kalp ve damar hastalığı olan hastalarda uygulanabilir. Ayrıca tip 2 diyabet ve metabolik bozuklukları bulunan, vücut kitle indeksi 30-35 arasında hastalarımızda gerekli tetkikler yapıldıktan sonra şeker hastalığının tedavisi için ameliyat programına dahil edilebilirler.
Ameliyat sonrası beslenmeye dikkat edilmeli
Obezite ameliyatları sonrasında hastanın hayata yeni bir başlangıç yapması, kendileri için oluşturulan diyet programına uyması, besin, vitamin, mineral takviyelerine düzenli olarak devam etmesi oldukça önemlidir. Diyet programları kişiye özel oluşturulmalıdır. Temel prensipleri dikkat edilmeli, günlük protein gereksinimin karşılanması sağlanmalı, öğünler atlanmamalı ana ve ara öğünlere uyulmalı böylece mide aşırı doldurulmadan metabolizmanın daha hızlı çalışması sağlanmalıdır.
Ameliyat sonrasında yemekler her zaman masa başında, önceden hazırlanmış bir tabaktan en az yarım saatlik bir sürede lokmalar iyi çiğnenerek tüketilmeli. Yemek sırasında TV veya bilgisayar izlenmemeli, akıllı telefonlar kullanılmamalıdır. Kesinlikle ikinci bir tabak, porsiyon tüketilmemelidir. Günlük su tüketimi 2 litrenin altına düşmemelidir. Yemeklerden yarım saat önce ve yarım saat sonra sıvı tüketimi yapılmamalıdır. Hazır içecekler kesinlikle tüketilmemeli, kafeinsiz ve gazsız içecekler tercih edilmelidir. Tüm önerilere severek ve isteyerek uyulmalı, yaşam biçimi olarak benimsenmelidir. Aile ve arkadaş çevresinden verilen önerilere uyulması konusunda sizlere destek olması istenmelidir.
Düzenli egzersiz önemli rol oynuyor
Her hastaya özel bir program oluşturulsa da mide ameliyatı sonrası yürüyüş ve egzersiz yapmada temel prensiplere uyulmalı doktorunuzun onayı olmadan sportif faaliyetlere başlanmamalıdır. Erken dönemde en ideal egzersizler yürüyüşlerdir. Doktorunuzun önerdiği tempo ve sürede yürüyüşler oldukça faydalıdır. İlk 6 hafta içinde karın hareketleri yapmaktan ve ağırlık kaldırmadan kaçınılmalıdır. Salon sporları veya yüzme gibi egzersizler kilo verimine ve doktor önerisine göre planlanmalıdır. Sevdiğiniz egzersizleri yapmak ideal olanıdır. Yüzme ve fitness tercih ettiğimiz egzersiz şekilleridir.