İnsan olarak görevimiz; bizlere emanet edilen vücut sağlığını, elden geldiğince tüm olumsuzluklara karşı koruyup kollamaktır
İnsan olarak görevimiz; bizlere emanet edilen vücut sağlığını, elden geldiğince tüm olumsuzluklara karşı koruyup kollamaktır. Virüs ise; bu sağlığı tehdit eden, her fırsatı değerlendiren, tek hedefi insan vücuduna girebilmek ve canlanmak olan bir mikro organizmadır.
Bu doğrultuda; insanı pusuda bekleyen virüsün, etki alanına girmemek için “evde kalmak” hem dini hem de milli bir sorumluluktur. Evde kalma’daki amaç; dışarı çıkmayarak sağlıklı kalabilmeyi sağlamaktır. Evde; yenilen-içilen gıdaların oranına dikkat edilmediğinde ise, “obezite” olarak adlandırılan ve bireyin sağlıklı kalmasını olumsuz etkileyen, rahatsızlıklar silsilesinin kapısı aralanacaktır.
Fiziksel aktivitelerin azaldığı hareketsiz bir yaşam da buna katkı sağlayacaktır. Obezite; vücuda besinler ile alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan bir rahatsızlıktır. Harcanamayan enerji vücutta yağ olarak depolanmakta ve obezite oluşumuna neden olmaktadır. Bu oluşuma; beslenme, yaş, teknolojik gelişmelere bağlı fiziksel aktiviteler gibi unsurlar etki etmektedir. Obezite, özellikle gelişmiş ülkelerde hızla yayılmaktadır.
22.11.2019 tarihli Obezite Kongresi verilerine göre
Ülkemizde obezite oranı %20’den fazladır. Günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra ikinci önemli nedeni olan obezite; hipertansiyon / diyabet / solunum / kalp-damar / kas-iskelet sistemi hastalıkları gibi problemlerin oluşmasına zemin hazırlamakta; yaşam kalitesi ve süresini olumsuz yönde etkilemektedir. Obez döngüde; beyinin gönderdiği sinyalleri mide bloke etmekte, mide çeperleri dolulukla uyarıldığında ise beyine ben doydum sinyalini göndermektedir.
Bu döngünün değiştirilmesi, bireyin kararlılığı ve etkin katılımı ile mümkündür. Obezitede pek çok faktörün etkili olması, tedavi sürecini uzatmaktadır. İnşallah virüslü günler, kısa bir zaman diliminden sonra ortadan kalkacak; hayat normal akışına devam edecektir. Ama obezite ile vücudunu tanıştıran bireyler için birbirini tetikleyen sorunlar ortaya çıkmaya başlayacaktır.
Örneklersek;
- Kıyafetler, artık fit ürünler yerine daha droplu giysiler alınmak zorunda kalınacak
- Ayaklara daha fazla ağırlığı taşıma görevi verilecek, eklem problemleri başlayacak
- Yemeklerdeki porsiyonlar büyütülecek gibi göstergelerle tanışılacaktır.
İşte tüm bunlarla karşılaşmamak için; evde kalınan süreçte abartılı gıda almamak ve ev içi sportif hareketler yapmak yerinde bir davranış olacaktır. Ebeveynler, özellikle çocuklarını öğün dışı gıda bombardımanına tutmamalıdır.
Dikkat! “Bir dirhem et, bin ayıp örter” ifadesi; vücut kitle endeksi uygun bir birey için, ‘bir dirhem et, birçok dert başlangıcı’ olarak, bireyde karşılık bulacaktır. Not: Bu satırları, obezite ile tanışık kişi yazmıştır; tıbbi ifadeler, T.C. Sağlık Bakanlığı kaynaklarından alınmıştır.