Obezite, insanlar kadar hayvanlar için de hayati fonksiyonları etkileyen bir problem. Son dönemde artış gösteren hayvanlarda obeziteye, Anadolu Kedisi Platformu dikkat çekti
Yaptıkları araştırma sonucu hayvan sahiplerinin yanlış davranışlarının, hayvanların ömürlerini kısalttığı ortaya çıktı. Platform, ‘’Sevdiğim için besliyorum’’ anlayışının bir an önce değiştirilmesi gerekiyor dedi.
KİLOLU OLMASINI DERT ETMİYORLAR
İnsanlarda olduğu kadar hayvanlarda da yaygınlaşan Obezite problemini değerlendiren Anadolu Kedisi Platformu, ‘’Kedi ve köpek obezitesi her daim yanlış ele alınan bir konu olmuştur. Problemin kaynağını ararken, tekil olarak evcil hayvanın kendisine odaklanmaktansa, sahibiyle olan ilişkisine daha çok ağırlık vermek gerekir. Diğer bir deyişle çok sevdiğimiz kedi ve köpeklerimizin hayatlarını kısaltan şeye. Obezite, insanlarda olduğu gibi evcil hayvanlar için de salgın boyutuna ulaşmış durumda. Dünya genelinde kedi ve köpeklerin yarısından fazlası obez. Kilolu kedi ve köpekler, insanlardaki gibi sosyal damgalanmaya maruz kalmazlar. Ancak tıbbi ve duygusal açıdan insanlarda olduğu gibi onlar da zarar görürler. Obezite; şeker hastalığından, ciddi eklem rahatsızlıklarına kadar, vücudun neredeyse tüm sistemlerine etki edebilecek komplikasyonlara sebep olabilir. Bazı kedi sahipleri, kedilerinin “kilolu” olmasını dert etmediklerini söylerler. Ne de olsa sevmek için daha çok yer var değil mi? Ne yazık ki, sevmek için daha az zamanları olduğunun farkında değiller! Araştırmalara göre obez kedilerin yaşam süreleri ideal kilodaki örneklere göre daha az’’ ifadelerini kullandı.
DERİN PSİKOLOJİK SORUN OLABİLİR!
Hayvanlarda aşırı kilonun, hayvanın ruhsal durumunu ve yaşam kalitesini de bozduğunun altını çizen platform, ‘’Obezite, kedilerin duygu durumlarını da etkiler. Aşırı kilolu kedilerin yaşam kalitesi ve enerji düzeyi puanlandırmaları düşüktür. Neyse ki, bu değerleri kilo kaybıyla birlikte arttırmak mümkündür. Kedi obezitesi, hayvanın kendisinden çok sahibiyle olan ilişkisini ortaya koyan bir durumdur. Peki, sorun tam olarak neden kaynaklanıyor? Yüksek kalorili şeylerle mi besliyoruz? Kedilerimiz yeterince egzersiz yapmıyorlar mı? Genetik problemler mi? Ya da kedilerimizin yalvaran bakışlarına dayanamayıp mı aşırı besliyoruz? Sayılanların hepsinden biraz. Araştırmalar insanlarda kilo verme yöntemleri arasında –yönteme bağlı kalındığı sürece- gerçek anlamda pek bir fark olmadığını gösterdi. Ancak pek çok veteriner hekim, kedilerin aşırı kilolarına sebep olan nedenlere veya programların uygulanabilirliğine değil, daha çok geleneksel diyet ve egzersiz programlarına odaklanmış durumdalar’’ dedi.
Aslında bu konu, kedi obezitesi ve insan arasında bir mama kabından çok daha fazlası olduğunu gösteriyor. Ebeveynlik tarzı ve hayvan bakıcılığı arasındaki ilişki dikkate değer. Evcil hayvan sahipleri olarak hayvanlarımıza çocuklarımız gibi davranıyoruz. Kedilerimizin kilo vermesini engelleyen nedenlerin altında derin psikolojik ve duygusal bağlar yatmakta. Eğer veteriner hekim “kedi ebeveyni”nin yufka yürekli biri olduğunu tespit edebilirse, belki de sevgi kaynaklı aşırı beslemenin önüne geçebilir ve sevgi göstermenin farklı yollarını aktarabilir.
KEDİLERİMİZİ İDEAL KİLOYA ULAŞTIRMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
Platform yaptıkları araştırma ile hayvanlarda ideal kilonun nasıl elde edileceğini de anlatarak, ‘’Kedileri zayıflatmak için yaşanan başlıca problemleri ve bunlara karşı geliştirilebilecek bazı stratejilere bir göz atalım. Öncelikle veteriner hekiminize danışın, ancak kedinizin besin ihtiyaçlarını yeterli düzeyde karşılıyorsanız, muhtemelen kediniz sizinle aynı fikirde olmadığı için daha fazla mama için ısrar ediyor olabilir. Atıştırmalık veya ödül maması verdiğiniz zamanların yerine oyun veya kedi bakımı gibi aktiviteler koyabilirsiniz. Yine yemesi gereken miktarı parçalara bölerek azar azar ve aralıklı yemesini sağlayabilirsiniz.
Kediler genellikle geceleri yemek yemeyi severler. Bu sebeple yatmadan önce beslemeye çalışabilirsiniz. Otomatik zamanlayıcı mama kaplarını da tercih edebilirsiniz. Gece boyu oynayabileceği gizli oyuncaklar ve atıştırmalıklar ayarlayabilirsiniz. Bunlarla birlikte kedinizin miyavlaması, kapıyı açmaya çalışması gibi rahatsız edici davranışlarını ilgi veya yemekle ödüllendirmediğinizden emin olun. Eğer evde birden fazla hayvan besliyorsanız, kilo verdirmeye çalıştığınız kediniz, diğer hayvanların mamalarını çalıyor olabilir. Mümkünse ayrı ayrı beslemeye çalışın. Veteriner hekiminizle konuşarak hepsini ortak besleyebileceğiniz bir besin olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Kedinizi yemek yeme konusunda yavaşlatmak için yiyecekleri uğraştırıcı oyunlarla vermeyi deneyebilirsiniz’’ şeklinde açıklama yaptı.
“KEDİM BAŞKA MAMAYI YEMEZ”
Hayvanlarda, obezitenin bir veteriner hekim kontrolünde tedavi edilmesi gerektiğini belirten Anadolu Kedisi Platformu, ‘’Bir hafta boyunca aşamalı olarak yeni besine geçmelisiniz. Rutin olarak tükettiği mamanın yanında yeni diyetini her gün arttırarak beslemeyi deneyin. Eğer bu yöntemden verim alamazsanız veteriner hekiminizle birlikte eşdeğer alternatiflere karar verebilirsiniz. Lezzet arttırıcı olarak genel kalorinin %10’unu geçmeyecek takviyeler yapabilirsiniz. Eğer kediniz öğün atlarsa bu tür takviyelerden kaçının. Bunlarla birlikte kedinizin 24 saati geçecek kadar aç kalmasına izin vermeyin.
Hayvanlarda obeziteyi kontrol altına almak, veteriner hekimler, hekimler ve psikologların birlikte çalışmasını gerektirir. Günümüzde pek çok veterinerlik fakültesi ve hayvan hastanesi; veteriner hekimlerin insan-hayvan bağının sosyal yönünü ve bunun evcil hayvan bakımını nasıl etkilediğini anlamalarına yardımcı olan sosyal hizmet uzmanlarını istihdam etmektedir. İnsan ve hayvan arasındaki bağları kalorilerden uzak olarak besleyen ve destekleyen bu programlar, evcil hayvanlarımızı evlat edinmemizin altında yatan sevecen ilişkiyi korumak adına önemli olmakla birlikte, onları kelimenin tam anlamıyla severken öldürmemizin önüne geçmektedir. Umarız ki bu çalışma “sevdiğim için besliyorum” anlayışını hayvanlarımızdan uzak tutmaya yardımcı olur’’ diyerek konunun önemine dikkat çekti.